25 Eylül 2013 Çarşamba

Bilimin kaynağı nedir?

Bilimin varolma sebeplerinden en önemlisi gerçekleri açığa çıkarmak ve ispatlamaktır. Bunu yaparken de kendine has bazı yöntemler kullanır ki bunlar da bilimsel çalışma yöntemleridir ve bilimin kaynağını oluştururlar.
Bilimin kaynağını özetlersek şöyle bir zincirde işler:
Gözlem-Hipotez-Gözlem-Gözden geçirilmiş Hipotez-Daha fazla gözlem.


Açıklama ve genellemelere bilimsel yöntem denen bir çeşit akılcı düzenleme ile ulaşılır. Bilimsel yöntemin temelinde sorular yöneltmek ve bu sorulara yanıtlar aramak yatmaktadır. Ancak bunlar gözlem ve deneylere dayanan bilimsel sorular olmalı ve verilecek yanıtlar da daha sonraki gözlem ve deneylerle sınanabilecek bilimsel yanıtlar şeklinde olmalıdır.

Bilimsel yöntemin esası gözlemler ve deneylerdir. Bundan sonra, gözlem ve deneyler analizlenir ya da gözlenen olay, kendini oluşturan kısımlara ayrılarak basitleştirilir ve bir düzene sokulur. Daha sonra bu kısımlar sentezlenir ya da alt bileşenlerine ayrılarak basitleştirilir ve böylece gözlenen olaya bir anlam verilmiş olur. Bu gözlemlerin ışığı altında bilim adamı bir genelleme yapar ya da gözlemlerin niteliği hakkında geçici bir fikir veren olaylar zinciri arasında olması söz konusu bağlantıları ya da farklı olaylar arasındaki neden sonuç ilişkilerini belirten bir hipotez kurar. Araştırmaya doğru ilk adım hipotezle atılır. Bir hipotez bilim adamının akılcı düşünebildiği bir araştırmanın ilk basamağını oluşturur. Hipotez kurulurken yapılan ön tahminler, daha sonra kontrollü deneylerle sınanabilirler. Bilim adamları birbirinden ayıran en belirgin özellik, hipotez kurma yeteneğidir. Gerçek bilimsellik, ancak böyle ortaya çıkabilir.

3 yorum: